Ana içeriğe atla

Vazgeçtim!

Merhaabaaa! Yine yeni yeniden birlikteyiz. Bugün can alıcı bir konuda konuşacağız. Bu konuya daha öncede hafif birkaç dokunuş yapmıştık. O zaman hayatından birini çıkarmaktan bahsetmiştik. Bu kez birinden vazgeçmekten bahsedeceğiz..
Ben bazen insanları anlayamıyorum. Bana göre hiç kimse “vazgeçilmez” değildir. Birini hayatından çıkarmak herkes için zor. Herkesin bunu kabullenme ve unutma süresi farklılık gösteriyor. Kimi on gün ağlar kimi bir yıl. Ama diyorum ki unutmakta sana bağlı, vazgeçmekte!
Vazgeçilmez tek bir şey var ki o da aile. Onları seçemezsin. Onlar kader ve şans ortaklığıdır.( Bu da uzun bir dava ona da başka bir sefer değiniriz.)
İnsanlar senin hayatında, seninle mutluysa, sen mutluysan, yanında kendini iyi hissediyorsan hissettiğin ve mutlu olduğun sürece yanında olmalı. Hiç kimse hayatını mahvedecek lükse sahip değil. Bu senin hayatın ve vazgeçmekte senin özgürlüğün..
Bazıları benim çabuk vazgeçtiğimi veya çabuk soğuduğumu düşünebilir. Çünkü hayatımdan çıkardığım bir sürü insan oldu ama öyle olması gerekiyordu.. “Nasıl yani? “derseniz, benim bir arkadaşım (S.S) der ki : “İnsanlar kendi kendini bitiriyor.” Ona hep hak vermişimdir. İnsanlar kendini bitirdikten sonra ben neyin çabasını harcayayım ki? Kaldı ki gerçekten seven ondan vazgeçmenize neden olmamak için her şeyi yapar. Bende zaten onun hep yanında olurum.
 Benim yanımdayken mutlu olan benimle olsun. Beni gerçekten seven, değer veren.. Sahte, yapmacık şeylere gerek yok!
Sana da ufak bir tavsiye! Bu senin hayatın! Yarının dahi garantisi yokken o anları gerçek sevenlerle geçirmek en doğal hakkın!

Ne diyorduk? ”Hiç kimse vazgeçilmez değildir.” Özellikle konu kendi mutluluğunsa! Bırak sadece senin olmak isteyenler senin olsun.. Kendini bitirmeyenler, vazgeçilmezlerin..

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bana Değer

Merhaba! Yine yazmadım ihmal ettim buraları. Ama ben burayı bir bahçe gibi görüyorum. Önce bir şeyler ekmeliyim hayatıma. Filizlenip açacak çiçeklerim olsun ki yazayım buralara. Buradaki her bir yazı belki bir gözlem belki kendime bir not. Bugünkü kendime bir not. Herkesin kendine bırakması gereken bir not.. Kendini sev! Her halinde hem de. Sivilcenle, kilonla, boyunla, tarzınla, hayallerinle, seni sen yapan her şeyinle! Sen özelsin! Bak çevrene senden başka var mı bir tane daha? Aynı senin gibi görünen, senin gibi düşünen.. Yok işte, bir tane daha sen yok! İşte bu yüzden önemlisin. Asıl önemli olana geliyorum. Kendine değer ver! Kendine değer verirsen hem kendini sever hem de özel görürsün. Ama öyle laf olsun diye değil. Kendini en değerli görmek zorundasın. Altını çiziyorum bu bir zorunluluk. Kendine değer vermezsen kimse sana değer vermez. Kendini bir başkasından değersiz kılarsan o kişi yarın bir gün kendini değerli kılarsa buna kızamazsın. Ben salak mıyım? Yapar mıyım öyle şe...

Yeni Başlangıçlara

Merhaba! Yeni yıla günler kala 2017'ye elveda temalı bir yazı yazmasaydım olmazdı diye düşündüm. Sonuçta uzun zamandır da konuşmuyorduk. Özledim hani seni! Evet, yepyeni bir yıl kapımızı çalarken çoğumuz için yeni yıl biraz iç kıpırtısı da beraberinde getiriyor. Şahsen 2017 benim içim pek de güzel bir yıl değildi. Acaba bu yıl neler olacak? Neler beni bekliyor? diye ben de heyecanlıyım. Peki önemli olan sadece tarihte 7 yerine 8 yazmamız mı? Bu bir çok şeyi değiştirebilir mi? Sende bende değiştirmeyeceğini biliyoruz. Bu bizim için sadece yeni başlangıçlar hedefler için bir heves getirebilir. Peki ya devamlılığı? İşte bundan sonrası bize bağlı. Demek istediğim yeni yılın geçen yıldan çookk farklı geçmesini istiyorsak öyle sadece dilek dilemeyle olmayacağını sende biliyorsun. Bir şeylerin değişmesini istiyorsak bu yeni yılda hedefler koymalı, planlar yapmalıyız. Bunun dışında eğer kendinde değiştirmek istediğin bir şey varsa bunun üzerine gitmek için de güzel bir zaman. Eğer emek...

Deneme 1,2

Ne kadar zaman oldu yazmayalı.. Bu gibi eylemleri hep sevgiliye kavuşmaya benzetirim.. Keyif alıp ara verdiğim her şey gibi. Bu kez isminin hakkını vermek istermiscesine denemeden bahsetmek istiyorum.. Kaç kez denedin? Kaç kez kaybettin? Kaç kez dibi gördün? Kaç kez vazgeçtin? Kaç kez başardın, kalbin çarpa çarpa bahsettin bu başarından? Ve en önemlisi "Kaç kez yarım bıraktın?" Düştüğünde kalkmak kadar gurur veren yarım bıraktığını tamamlama hissini kaç kez başardın? Bugün düşünmeni istiyorum.. Yarım kalmış işlerini, yarım kalmış kitaplarını ve hatta belki yarım kalmış dostluk, arkadaşlık ve sevdiğini.. Yarım kalanı tamamlama hissi ile doluyor insan bazen. Her ne kadar zor da olsa o başardım hissi için değecek gibi. Yılların sana bir şekilde yarım bıraktığı her ne varsa tamalamayi denesek bugün? Kalbimiz o huzuru en içinde hissetse..  Ben başladım yarım kalan bloguma yeniden yazılar eklemeye.. İnanın rahatlatıyor.. Yine deneyecek ve yine yarım bırakacak olsan dahi her şey bi...